İddiayı ispatlamak için başkaca delil yoksa ses kaydı kullanılabilir.

Yargıtay  12.Ceza Dairesi

Esas:  2014/13474 Karar: 2015/3 Karar Tarihi: 12.01.2015

KASTEN YARALAMA VE TEHDİT SUÇU – SANIĞIN HABERLEŞME İÇERİĞİNİ KAYDEDİP BU KAYDI İÇEREN CDYİ DAVA DOSYASINA DELİL OLARAK VERDİĞİ – SANIĞIN EYLEMİNİN BOŞANMA DAVASINDAKİ İDDİASINI İSPATLAMA AMACINI TAŞIDIĞI – BERAATİN İSABETLİ OLDUĞU

ÖZET: Sanığın, haberleşme içeriğini kaydedip, bu kaydı içeren CD’yi, görülmekte olan dava dosyasına delil olarak vermesi biçimindeki eylemleri, kanun maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal ve kanun maddesindeki haberleşmenin gizliliğini ihlal suçları kapsamında değerlendirilebilir ise de, görüşme ayrıntıları dökümünü üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, boşanma davasındaki iddiasını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediği anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

(5237 S. K. m. 132, 134)

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Sanıkla müşteki eşi arasında devam eden şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası bulunduğu, sanıkla müşteki eşi arasında geçen olaylar nedeniyle, sanığın, müştekiyle telefon görüşmesi yaptığı sırada, müştekinin kendisine yönelik kasten yaralama ve tehdit eylemi nedeniyle, bu telefon görüşmesini rıza olmaksızın kayda alarak bilahare CD’ye aktarıp boşanma davasına delil olarak sunması şeklinde gerçekleşen olayda,

Sanığın, haberleşme içeriğini kaydedip, bu kaydı içeren CD’yi, görülmekte olan dava dosyasına delil olarak vermesi biçimindeki eylemleri, TCK’nın 134/1-2 nci maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal ve TCK’nın 132/3 üncü maddesindeki haberleşmenin gizliliğini ihlal suçları kapsamında değerlendirilebilir ise de, görüşme ayrıntıları dökümünü üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, boşanma davasındaki iddiasını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediği anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, mahalli Cumhuriyet savcısının, sübuta ve beraat hükmüne ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak onanmasına, 12.01.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.