Davalının dava konusu senedin malen düzenlendiğini teminat senedi olmadığını savunduğu, senedin ihdas nedeni bölümünde malen kaydı bulunduğu, davacının iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiğine dair Yargıtay Kararı

YARGITAY 19.Hukuk Dairesi Esas: 2016/ 5412 Karar: 2017 / 6403 Karar Tarihi: 28.09.2017

ÖZET: Birleşen davada davacı, dava konusu senedin teminat senedi olduğunu ve bedelinin ödendiğini iddia etmiş, davalı ise dava konusu senedin malen düzenlendiğini, teminat senedi olmadığını savunmuştur. Gerçekten senedin ihdas nedeni bölümünde “malen” kaydı bulunmaktadır. Hal böyle olunca somut olayda senedin teminat senedi olduğu ve bedelinin ödendiği yönündeki iddiasını davacının yazılı delille kanıtlaması gerekmektedir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

(2004 S. K. m. 67, 72)

Taraflar arasındaki birleşen itirazın iptali-menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl dava davacısı ve birleşen dava davalıları vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde, davacı-birleşen dosya davalısı ve birleşen dosya davalısı vek. Av. … ile asıl dosyada feri müdahil-birleşen dosya davacısı vekili Av. … gelmiş, başka gelen olmadığından hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup, düşünüldü.

Davacı vekili, müvekkili şirketten hazır beton satın ve teslim alan davalının, fatura bedellerini ödemediği gibi alacağın tahsili için girişilen icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı…Ltd. Şti., davaya cevap vermemiştir.

Birleşen dava davacısı vekili, dava dışı… Ltd. Şti. ile davalılardan … Ltd. Şti. arasında hazır beton alımına ilişkin sözleşme yapıldığını, müvekkilinin adı geçen dava dışı şirketin yetkilisi sıfatıyla alınan malın teminatı olarak davalı şirkete davaya konu senedi verip, daha sonra da bedelini ödediğini ancak senedin muvazaalı olarak diğer davalı …’e ciro ile devredilerek takibe konulduğunu, davalı …’in …Ltd. Şti’nin ortağı ve temsilcisi olup, kötüniyetli olarak bedelsiz senetle takip başlattığını iddia ederek, borçlu olmadıklarının tespiti ile davalıların tazminata mahkum edilmelerini talep ve dava etmiştir.

Davalı … vekili cevabında, bononun herhangi bir yerinde herhangi bir şekilde teminat senedi olduğuna dair bir kaydın yer almadığını, senette malen kaydı bulunduğunu müvekkilinin alacağına karşılık senedin verildiğini, teminat senedi olmadığını şahsi defilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini savunarak, davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir.

Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, asıl dosyanın davacısı …Ltd. Şti. ile davalı …Ltd. Şti. arasında hazır beton alım satımına yönelik bir ilişki mevcut olup asıl dosyanın davacısı takip dayanağı faturalardaki malları davalı tarafa teslim ettiğini kanıtlayamadığını, teklif edilen yemini davalı yanca eda edildiğini böylece takip ile ilgili alacağın ispat edilemediği, birleşen dosyada takibe konulan senedin ise, hazır beton alım satımına yönelik ilişkinin teminatı olarak … Ltd. Şti’ne verildiği, adı geçen şirketin senedi temsilcisi olan davalı …’e ciro ettiği, alıcı …Ltd. Şti’nin hazır beton alımından dolayı bakiye borcu olmadığından senedin bedelsiz olduğu, şirket yetkilisi …’in iyiniyetli hamil olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı birleşen dosya davalısı … İnş. Ltd. Şti ve birleşen dosya davalısı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-birleşen davanın davalısı … Ltd. Şti. vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Birleşen davanın davalılarının birleşen davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince; birleşen davada davacı, dava konusu senedin teminat senedi olduğunu ve bedelinin ödendiğini iddia etmiş, davalı … ise dava konusu senedin malen düzenlendiğini, teminat senedi olmadığını savunmuştur. Gerçekten senedin ihdas nedeni bölümünde “malen” kaydı bulunmaktadır. Hal böyle olunca somut olayda senedin teminat senedi olduğu ve bedelinin ödendiği yönündeki iddiasını davacının yazılı delille kanıtlaması gerekmektedir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı-birleşen davanın davalısı … Ltd. Şti. vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sabeplerle hükmün birleşen davanın davalıları yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan birleşen davanın davalıları lehine takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin birleşen davanın davacısı …’dan alınarak birleşen davanın davalılarına ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 28/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)